YouTube’da veya herhangi bir sosyal medya platformunda içerik üretiyorsan şunu bilmelisin: hikâye olmadan izleyicini uzun süre tutamazsın. Çünkü insanlar yalnızca bilgi almak için değil, bir deneyim yaşamak için ekran başında kalır.

Hikâye anlatıcılığı, insan zihninin doğal bir ihtiyacıdır. Çocukluğumuzdan itibaren masallarla, filmlerle, romanlarla büyürüz. Bir olayın girişini, gelişmesini ve sonucunu görmek isteriz. Bu yüzden en sıradan bir video bile hikâye formuna oturduğunda daha akılda kalıcı hale gelir.

Netflix dizilerini düşün. Bölümler aslında birbirine benzer şekilde ilerler: başlangıçta karakterlerin amacı belirlenir, ortada bir çatışma veya problem çıkar, finalde ise bir çözüm ya da yeni bir soru işareti bırakılır. İşte bu yapı, milyonlarca insanı ekran başına kilitleyen sırdır.

Aynı şeyi sen de kendi videolarında uygulayabilirsin. İster vlog çek, ister eğitim videosu, fark etmez. Mutlaka bir hikâye kurgusu yarat. Videoya güçlü bir giriş yap, ortada izleyicinin dikkatini çekecek bir sorun ya da merak unsuru sun, sonunda da tatmin edici bir kapanış yap.

Unutma: İzleyiciyi ekranda tutan algoritma değil, hikâyedir. Algoritma sadece izleyicinin davranışını ölçer. Eğer insanlar senin videonu sonuna kadar izlerse, algoritma seni daha fazla insana önerir.

Kısacası, içerik üreticiliğinde hikâye anlatıcılığı bir seçenek değil, bir zorunluluktur. İzleyiciyi ekran başında tutmak ve akılda kalmak istiyorsan hikâye kurmayı öğrenmelisin.