Birçok kişi Youtuber olmak istediğinde önce ekipmanlara, montaj programlarına veya algoritma sırlarına odaklanır. Kamera çözünürlüğü, mikrofon kalitesi ya da yükleme saati elbette önemlidir. Ama işin özünü unutmamak gerekir: Youtuber olmanın %50’si hikâye anlatmaktır.
Çünkü insanlar sadece bilgi almak ya da görsel izlemek için değil, bir yolculuğa çıkmak için video açar. İzleyici, senin hikâyeni merak ettiği için videoyu sonuna kadar izler. Eğer bir hikâye kurgun yoksa, en pahalı kamera bile seni kurtaramaz.
MrBeast’i ele alalım. Onun videoları devasa prodüksiyonlarla dolu. Ama asıl izleyiciyi bağlayan şey hikâye kurgusudur: “100 kişi bir adada kaldı, sadece 1 kişi büyük ödülü alacak.” Bu basit ama güçlü hikâye, milyonları ekrana kilitler. Aynı şekilde Enes Batur’un veya Refika’nın Mutfağı gibi içerik üreticilerinin de başarısının temelinde hikâye vardır.
Sen de kanalında aynı yaklaşımı benimseyebilirsin. Hikâye, illa büyük bir olay olmak zorunda değil. Günlük hayatındaki küçük bir anı, çözdüğün bir problem ya da öğrendiğin bir ders bile izleyici için bir yolculuk olabilir.Kısacası, Youtuber olmak istiyorsan, ekipman ve algoritma bilgini güçlü bir hikâye ile birleştir. Çünkü kamera seni kaydeder, algoritma seni önerir, ama izleyiciyi bağlayan tek şey anlattığın hikâyedir.





